Sunday, February 14, 2010

St. Valentine



May all your loving wishes come true!





2 comments:

Anonymous said...

Globalleşme Efsanesine Dair


Dünyanın egemenleri, hükümranı oldukları yeryüzü yaşamını yeniden örgütlüyorlar; bunu ise, ezilen yoksul insanlığa yeni bir şeymiş gibi yutturmaya çalışıyorlar. Öyle yutturulmaya çalışıldığı gibi ne yeni bir dünya düzeni söz konusudur, ne de yeryüzüne „Barış“ falan gelmiştir. Aksine, dünyanın yoksulları için zulüm ve yoksulluk, bugün, dün olduğundan daha kapsamlı bir biçimde yeniden örgütleniyor ve savaş davulları her zamankinden daha güçlü çalıyor. Özcesi: Bugün, Philipp Morris’in yıllık satışları Yeni Zelanda’nın gayri safi milli hasılasından fazladır. Günümüzde yirmi Transnasyonal şirket 80 ülkenin GSMH’sinden fazla ciro yapıyor. IBM’nin ve Shell’in yıllık karı, Filipinler’in ve Peru’nun bütçesinden daha büyüktür. En tepedeki 300 şirketin (bu şirketlerin batılı şirketler olduğunu hatırlamakta yarar var) toplu varlıkları kabaca tüm dünyadaki üretim varlıklarının dörtte birini oluşturmaktadır. Bugün, zengin Batı dışında kalan hemen hemen bütün alanlarda savaş vardır ve bu savaşlar Batı’da ki “Barış”ın teminatıdır; tıpkı Batı’nın zenginliğinin en büyük teminatlarından biri olduğu gibi. Bugün, dünyada her yıl yirmi milyon çocuk açlık ve yoksulluğun yol açtığı sonuçlardan dolayı can vermektedir. Bugün, Batı’da varolan refahın faturasını açlıkları ile ödeyen yoksul insanlığın bir milyarı aşkın bir bölümü açlık tehdidi altında yaşamda kalma mücadelesi vermektedir.


Bugün dünyanın en fakir ülkelerinde yaşayan insanların yüzde ellisi için ortalama kalori tüketimi, Nazi dönemi topla-
ma kamplarındaki günlük kalori tüketimine eşit hale gelmiştir. Ve dün, G. Afrika’da uygulanan ve büyük bir seremoni ile yıkıldığı ilan edilen Apartheit rejimi, bugün bütün bir yeryüzünde uygulamaya konulmaktadır. Ve dün „utanç duvarı“ diye anılan Berlin duvarını yaşasın özgürlük naralarıyla yıkanlar, bu kez Maastricht ve NAFTA stratejisi ile yoksul insanlığın etrafına boydan boya duvar örmektedirler; bunun adına ise „Globalleşme“ demektedirler.

Edy said...

And yours as well!
BTW the gourds (from your last post) are amazing!